2.12.2025
3 Aralık Dünya Engelliler Günü, yalnızca bir farkındalık günü değil; eşit, erişilebilir ve adil bir yaşam mücadelesini hatırlatma günüdür. Genel-İş Sendikası olarak, her alanda olduğu gibi çalışma yaşamında da engelli işçilerin haklarının güvence altına alınması, ayrımcılığın ortadan kaldırılması ve gerçek anlamda erişilebilir bir toplumsal yaşam için kararlılığımızı ve ısrarımızı yineliyoruz.
Görmezden gelinemeyecek kadar büyük bir toplum kesimi olarak engellilerin, toplumsal yaşama katılımı, sosyal haklara ve özellikle çalışma yaşamı ve sağlık hizmetlerine erişimi oldukça sınırlıdır. Dünya genelinde engellilerin yarısından fazlasının az gelişmiş ve yoksul ülkelerde yaşıyor olması dolayısıyla, özellikle herhangi bir iş kolunda çalışmayan engellilerin sağlık başta olmak üzere pek çok hakkı bu olumsuzluk üzerinden ihlal edilmektedir. Sadece UNESCO’nun gelişmekte olan ülkelerdeki engelli çocukların %90’ının okula gitmediğini belirten raporu bile temel insan haklarının pek çoğunun karşılanmadığının bariz göstergesi olarak ortada duruyor.
Türkiye’de gerçek engelli sayısı bile net olarak bilinmiyor. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın Ulusal Engelli Veri Sistemi’ne göre Türkiye’de kayıtlı ve hayatta olan engelli birey sayısı 2.511.950 olarak açıklanıyor. 2025 içinde yapılan bir açıklamaya göre (TBMM'de) ise en az bir engeli olan nüfusun oranı %6,9 olarak verilmiş; bu da yaklaşık 4,5 milyon engelli birey olduğuna işaret ediyor. Bazı sivil toplum örgütleri ve STK’ların tahminleri ise daha yüksek: bu çalışmalara göre ise Türkiye’deki engelli sayısı 4,8 milyon hatta 9–10 milyon dolayında olabileceği belirtiliyor. Bu kadar geniş bir aralıkta -2,5 milyon ile 9–10 milyon arası- engelli sayısına dair spekülasyon olması çok çeşitli sorun ve soru işaretlerini de beraberinde getiriyor. Akla gelen ilk ve en önemli soru; resmi rakamların dışında kalan ve hiçbir kaydı olmayan engellilerin güvencesiz ve temel haklarından yoksun olarak nasıl yaşadığıdır.
Türkiye’de milyonlarca engelli, ev hapsine benzer koşullarda toplumdan izole edilmiş ve sosyal-ekonomik yaşamdan zorunlu olarak uzakken çalışma yaşamının içindeki engellilerin sorunları da çözümden uzak bir şekilde varlığını sürdürüyor.
Engelli işçiler, üretimin ve toplumsal yaşamın eşit haklarla parçası olan emekçilerdir. Bu nedenle çalışma alanlarının erişilebilir hale getirilmesi, istihdamda eşitlik politikalarının hayata geçirilmesi, kota uygulamalarının etkin şekilde izlenmesi ve işyerlerinde her türlü ayrımcı tutumun son bulması temel taleplerimizdir. Engelli emekçilerin karşı karşıya bırakıldığı ekonomik, sosyal ve fiziksel engeller toplumun tamamı tarafından fark edilmeli ve eşitlik için talep haline gelmelidir. Çünkü eşit yaşam koşulları lütuf değil haktır.
Bizler Genel-İş olarak, tüm işçiler için olduğu gibi engelli işçiler için de güvenceli istihdamı, insanca çalışma koşullarını ve erişilebilir bir yaşamı savunmaya devam edeceğiz.
Taleplerimiz: