Belediye Şirketlerinde KHK Dönemi Bitiyor

18/06/2020

DİSK/Genel-İş Genel Başkanı Remzi Çalışkan’ın "KHK ile Belediye Şirketlerine Geçişi Yapılan İşçilerin Toplu Sözleşme Düzeniyle İlgili Basın Açıklamasıdır. 

696 SAYILI KHK İLE GEÇİŞ YAPAN İŞÇİLERİN ÖZGÜR TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ HAKLARI SAĞLANMALIDIR

GEÇİŞLERİ YAPILAN TÜM İŞÇİLER YASA HÜKÜMLERİ GEREĞİ ASIL İŞVEREN İŞKOLUNA AKTARILMALIDIR

BELEDİYE ŞİRKETLERİNDE ÇALIŞAN FARKLI İŞKOLLARINDAKİ TÜM İŞÇİLER 1 TEMMUZ 2020 TARİHİNDEN İTİBAREN GENEL İŞLER İŞKOLUNA AKTARILMALIDIR

24.12.2017 tarihinde yayımlanan 696 sayılı KHK ile kamuda personel çalıştırılmasına dayalı ihale usulü sona erdirilmiş ve daha önce taşeronda çalışan yaklaşık 750 bin işçi kamu kurumlarına ve belediye şirketlerine 1 Nisan 2018 tarihi itibariyle aktarılmıştır.

Kamuoyuna kadro olarak sunulan bu düzenleme ile işçilere gerçek anlamda bir kadro verilmediği gibi birçok hak kaybının da önü açılmıştır. En başta yaklaşık 400 bin belediye işçisine ayrımcılık yapılmış ve bu işçiler belediyeler yerine belediye şirketlerine aktarılmıştır. Bunun doğrudan bir sonucu olarak belediye şirketlerine aktarılan işçiler 52 günlük ilave tediye haklarından mahrum kalmıştır.

Bunun yanı sıra iş sözleşmeleri gereği daha önce asgari ücretin yüzdelik farklarına göre ücret alan işçilerin çok büyük bir kısmının bu yüzdelik farkları ortadan kaldırılmış ve işçilerin ücretleri bu iki yıllık zaman içerisinde reel olarak ciddi anlamda düşmüştür. Bu da yetmezmiş gibi Anayasal bir hak olan sendika ve toplu iş sözleşmesi hakları ortadan kaldırılmış, yüzbinlerce işçi Yüksek Hakem Kurulu sözleşmesinin % 4+4 ücret zamlarına mahkum bırakılarak sefalete itilmiştir.

Buna rağmen Sendikamız Genel-İş, anayasal ve yasal haklarını sonuna kadar kullanarak ve zorlayarak, belediye şirketlerinde onlarca toplu iş sözleşmesi imzalamış, on binlerce üyemizin toplu iş sözleşmesi hakkına kavuşmasını sağlamıştır. 

Evet bu süreç çok zorlu, sancılı geçmiştir. Bu süreçte, bir yandan yasal engeller, bir yandan YHK’nın sözleşmesi ile getirilen sınırlamalar, bir yandan işverenlerin olumsuz tutumları bir yandan da bir dolu bürokratik engellemeler ile mücadele etmek durumunda kaldık.  Ancak Sendikamız, gerek KHK’nın geçiş dönemindeki sorunlarına karşı gerekse de geçişten sonraki hak gasplarına karşı mücadele etmekten geri durmamış, işçi sınıfının anayasal bir hakkı olan sendika, toplu iş sözleşmesi ve grev haklarına fiili bir mücadele göstererek sahip çıkmıştır. Bu mücadelemizi bundan sonra da kararlı bir şekilde sürdüreceğimizden kimsenin kuşkusu olmasın.

696 sayılı KHK’nın toplu iş sözleşmesi hakkına yönelik getirmiş olduğu sınırlamaların artık sonuna gelmiş bulunuyoruz. Taşerondan geçiş yapan işçiler için iki yılı aşkın bir süredir askıya alınan toplu iş sözleşmesi ile ilgili yasal sınırlamalar, belediye şirketleri için 30 Haziran 2020 tarihinde, merkezi idarelerde ise 31 Ekim 2020 tarihinde artık sona eriyor.

İlgili yasa hükümleri gereği 1 Temmuz 2020 tarihinden itibaren belediye şirketlerinde çalışan işçilerin özgür toplu iş sözleşmesi hakkı geç de olsa hayata geçmeye başlayacak. Örgütlü olduğumuz ve daha önce toplu iş sözleşmesi imzaladığımız işyerlerinde sendikamız yetki başvurularını Bakanlığa yapmış durumdadır. İlk defa toplu iş sözleşmesi imzalanacak belediye şirketleri için ise 1 Temmuz 2020 tarihinde toplu sözleşme yetki başvurularını yapacağız.

Covid-19 salgınından dolayı toplu iş sözleşmesi yapma sürelerinin 3 ay süre ile uzatılması nedeniyle Bakanlık bu yetki işlemlerini 17 Temmuz 2020 tarihinden itibaren cevaplandırmaya başlayacaktır. Salgın sebebiyle sağlıklı bir toplu pazarlık sürecinin işletilemeyeceği gerekçesi ile uzatılan bu süreleri Cumhurbaşkanlığının 3 ay daha uzatma yetkisi bulunmaktadır. Ancak ülkede her şeyin normalleştirilmeye çalışıldığı bu dönemde salgın döneminde bile çalışmaya zorlanan işçi sınıfının sendikal haklarını 3 ay daha ötelemek ciddi bir hak ihlali olacaktır. Bu nedenle yeniden bir süre uzatmayı asla kabul etmeyeceğimizi buradan bir kez daha ilan ediyoruz.

Gerek KHK ile getirilen sınırlamaların gerekse Torba Yasa ile getirilen toplu iş sözleşmesi yapma ile getirilen sınırlamalar olağan tarihinde sona ermeli ve tüm işçiler özgür toplu iş sözleşmesi haklarına artık bir an evvel kavuşmalıdır.

696 sayılı KHK ile mevcut toplu iş sözleşmesi düzenine aykırı olarak getirilen bir diğer düzenleme de işkolları sorunu idi. Bu düzenlemeye göre daha önce alt işverende iken işçi hangi işkolunda gözüküyorsa geçiş yaptığı kurumda da aynı işkolunda gözükmeye devam edeceği geçici bir süreyle de olsa düzenlendi. Bunun anlamı, bir işçi örneğin Sağlık Bakanlığı’na bağlı bir hastanede taşeronda iken temizlik işçi olarak çalışırken genel işler işkolunda olduğu için Sağlık Bakanlığı işçisi olmasına karşın sağlık işkolunda değil genel işler işkolundan gözükmeye devam etti. Yine aynı şekilde belediye şirketleri genel işler işkolunda olmasına karşın belediye şirketlerine geçişleri yapılan on binlerce işçi taşerondaki işkolu ne ise güvenlik, büro, enerji vb. farklı işkollarında bulunmaya devam etti. Bu nedenle bu işçiler toplu iş sözleşmesi haklarını bu zaman içinde hiç kullanamadılar, çalıştıkları asıl işverenin işkolunda bulunan toplu iş sözleşmelerinden hiçbir şekilde yararlanamadılar. Aynı işverene bağlı çalışmasına rağmen işçiler arasında bu sefer bir kez de böyle bir ayrımı yarattılar. 

Ancak belediye şirketlerinde 1 Temmuz 2020 tarihinden, merkezi idarelerde çalışan işçiler ise 1 Kasım 2020 tarihinden itibaren işçiler artık asıl işverenin işkoluna geçiş yapacaklar. Gerek 696 sayılı KHK gerekse sonrasında yapılan yasal düzenleme gereği KHK ile geçişleri yapılan ancak geçici işkolu tescili yapılarak farklı işkollarından bildirilen işçiler artık asıl işverenin işkoluna geçiş yapacaklardır.

6356 sayılı Kanunun 4. Maddesine göre “Bir işyerinde yürütülen asıl işe yardımcı işler de, asıl işin girdiği işkolundan sayılır.” hükmü bulunmaktadır.  Yine yasada bulunan geçici düzenleme ile KHK ile farklı işkolundan yeni tescil edilen işyerlerinde bulunan işçilerin 1 Temmuz 2020 ve

1 Kasım 2020 tarihinden itibaren asıl işverenin işkoluna aktarılması zorunlu tutulmuştur.

Belediye ve belediye şirket işverenlerine de sesleniyoruz!

Yasadaki düzenlemeye uygun olarak belediye şirketlerinde bulunan ve genel işler işkolunda bildirilmemiş tüm farklı işkollarındaki (güvenlik, büro, enerji, taşımacılık vb.) işçilerin işkollarını1 Temmuz tarihi itibariyle belediye hizmetleri işkolu olan “genel işler” işkoluna aktarın. Aksi durum kanuna aykırılık teşkil eder.

Bu düzenleme sonrası merkezi idarelerde bulunan Sendikamızın üyeleri ile yasal anlamda üyelik bağımız herhangi yasal bir değişiklik olmadığı taktirde 1 Kasım 2020 tarihinde maalesef sona erecektir. Böylesi bir durumda tüm üyelerimizi bu tarihten sonra yine Konfederasyonumuz DİSK çatısı altındaki işkollarına uygun kardeş sendikalarımıza üye olmaya davet edeceğiz. Bu kurumlardaki üyelerimize gerekli bilgilendirmeyi ekim ayı içinde yapacağız.

Yine 1 Temmuz 2020 tarihinden sonra belediye şirketlerinde çalışıp işkolları değişerek genel işler işkollarına geçecek tüm işçi kardeşlerimizi de Sendikamız Genel-İş’e üye olmaya, mücadelemize omuz vermeye davet ediyoruz.