BASINA VE KAMUOYUNA
Genel-İş Sendikamızın İstanbul Avrupa Bölgesi’nde çalışan Oya Baydak’ın iş akdinin feshedilmesinin ardından DİSK önünde başlattığı eyleme yönelik zorunlu açıklamadır:
İş akdini feshettiğimiz Oya Baydak 4,5 yıl önce Eminönü Belediyesi’nde çalışırken Belediye’nin kapatılıp işçilerinin Fatih Belediyesi’nde iş başı yaptığı dönemde Fatih Belediyesi’nin kendisine verdiği görevi kabul etmediği için tazminatsız işten çıkarılmıştı. Baydak, o dönemin Genel-İş Sendikası Genel Başkanı Erol Ekici ve İstanbul Avrupa Yakası Bölge Başkanı Mehmet Karagöz tarafından Fatih Belediyesi’ne karşı hiçbir direniş gösterilmeden İstanbul Avrupa Bölgesi’nde çay ve temizlik işlerinden sorumlu personel olarak işe alınmıştır.
O dönem Ekici ve Karagöz tarafından Baydak’ın işe alınmasına karşı çıkan İstanbul Avrupa Bölgesi Şubelerine, Baydak’ın emekliliğine az kaldığı, prim gününü doldurulduğunda işten çıkarılacağı söylenmiştir. Ancak Baydak’ın işe başlamasının ardından zaten emekli olduğu ortaya çıkmıştır. Bunun üzerine şubeler, Baydak’ın işe alınmamasını tekrardan talep etmiştir. Ancak Genel-İş Sendikası eski Başkanı Erol Ekici İstanbul Avrupa Yakası Şubeleri’ne rağmen Baydak’ı işe almıştır. Baydak’ın işe başlatılma şekli, emekli olmuş ve emekli maaşı alan bir kişinin bir de Genel-İş Sendikası’ndan maaş alması o yıllarda İstanbul Avrupa Bölgesi Şubeleri tarafından Genel-İş Sendikası Başkanlar Kurulu’nda dile getirilmiş ve eleştirilmiştir.
Sendikamızda işe başlama süreci sorunlu olan Baydak, kendisini şubelerin itirazlarına rağmen işe alan Ekici’nin 2013 yılında başkanlık seçimlerini kaybetmesine rağmen aynı yerde çalışmaya devam etmiştir. Ancak geçtiğimiz ay Baydak’ın sendikamıza gelen üyelerimize çay ve kahve servis etmeyi reddetmesi bardağı taşıran son damla olmuştur.
Baydak, şube binamıza gelen üyelerimize çay ve kahve servis etmesi istendiğinde, üyelerimizin, şube başkanlarımızın ve personellerimizin arasında “Bana kapıcılara ve temizlikçilere hizmet ettiriyorsunuz” diyerek bağırmıştır. Biz Genel-İş Sendikası olarak temizlik işçilerini ve konut işçilerini örgütleyen bir sendikayız. Sendikamızın başkanları ve personelleri de üyelerimizin verdikleri aidatlar sayesinde maaşlarını almaktadır. Bu yüzden sendikadaki görevi şubemize gelen üyelerimize çay servis etmek olan bir personelin üyelerimizi hor görmesi, kendini onlardan üstün görmesi ve üyelerimize çay, kahve servisi yapmayı reddetmesi kabul edilemezdi. Yaşanan bu olayın ardından Genel-İş Sendikası İstanbul Şubelerinin çoğunluğunun kararıyla Oya Baydak’ın iş akdinin feshedilmesini Genel Merkezimizden talep ettik.
Sendikamızın Genel Merkezi de bu talebi değerlendirmiş ve şubelerimizin kararına uyarak tüm hakları verilmek üzere Oya Baydak’ın iş akdini feshetmiştir. Normal koşullarda tazminatsız işten çıkartmayı gerektirecek bu sebeplere rağmen sendikamızın ilkeleri doğrultusunda Baydak’ın tazminatını alabilmesi için iş akdi bu gerekçeler belirtilmeden feshedilmiştir.
Baydak ise iş akdinin feshedildiği tarihten bir hafta sonra 7 Temmuz tarihinde muhatabı Genel-İş Sendikası İstanbul Avrupa Bölgesi olmasına rağmen DİSK Genel Merkezi önünde basın açıklaması yaparak çadır kurma eylemine geçmiştir. Baydak’ın yaptığı basın açıklamasında da görüleceği gibi sorun kendisinin işten çıkarılması değil DİSK’i ve Genel-İş Sendikası’nı iftiralarla karalamaya yöneliktir. Zaten Baydak’ın çadır eylemine başlamasının ardından eylemine destek veren “Devrimci İşçi Hareketi” isimli grubun, yaptıkları çalışmalar için DİSK Genel Merkezi binasından yer talep etmesi ve ardından DİSK Genel Merkezi binasına zincir vurarak girişleri engellemesi yapılan eylemin amacının farklı olduğunu göstermektedir. Bu grup daha öncede DİSK önünde benzer eylemlerde bulunmuş, yine eski başkan Erol Ekici tarafından işe alınan ve sendika üyesi tek bir işçinin bile davasına bakmamasına rağmen Genel-İş Sendikası’ndan maaş alan Av. Taylan Tanay içinde benzer bir eylemde bulunmuş, sonra eylemlerini herhangi bir gerekçe göstermeden sonlandırmışlardı. Bu eylemde sadece DİSK’e ve işçi sınıfının mücadelesine zarar vermek için kurgulanmış bir eylemdi. Aynı senaryo bugünde Oya Baydak üzerinden sergilenmektedir.
DİSK’in ve Genel-İş Sendikası’nın birçok işyerinde direnişte ve grevde olduğu, taşerona karşı mücadele ve işçi sınıfının kazanımlarını arttırmak için örgütlenme faaliyetlerine hız verdiği bir dönemde iftira kampanyaları ile sendikamızın ismi karalanmak istenmektedir. Yapılan eylemde ve açıklamalarda her ne kadar işçi sınıfından ve mücadeleden bahsedilse de bu eylem biçimi işçi sınıfına değil, sermayeye, iktidara ve sarı sendikalara hizmet etmektedir. İşçi sınıfı bu saldırıyı da boşa çıkartacaktır.
Yaşasın DİSK! Yaşasın Genel-İş!