“Yaşanan Enflasyon” Can Yakmaya Devam Ediyor!

05.03.2024

Her ay TÜİK tarafından açıklanıp her seferinde tartışılan ve yaşadığımız gerçeklikle örtüşmediği için araştırmacılar tarafından hissedilen ya da  “algılanan” biçimiyle yeniden hesaplanan enflasyon, adı ne olursa olsun işçiler, emekçiler, emekliler tarafından “yaşanan” ve her geçen gün daha da çekilmez hale gelen koşulları zorlaştırmaya devam ediyor. Türkiye gıda enflasyonunun dünya genelinde en yüksek olduğu ülkelerden biri olmayı sürdürüyor. Döviz de enflasyon da faiz de tırmanıyor. Ekonomi her geçen gün daha da kötüleşiyor.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Şubat ayına ilişkin enflasyon verilerine göre Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) geçen ay yüzde 4,53 arttı. Yıllık enflasyon ise yüzde 67,1'e yükseldi. Şubat ayında fiyatı en çok artan 10 üründen 9’unun gıda ürünü olması dar gelirlilerin gıdaya erişimde yaşadığı zorluğun daha da arttığını gösteriyor.

DİSK Araştırma Merkezi (DİSK-Ar) da TÜİK verilerinden yola çıkarak yaptığı analizde gıda enflasyonu ve resmi enflasyon arasındaki makasın açıldığının altını çiziyor.

DİSK'in hesaplamasına göre Şubat ayında resmi gıda enflasyonu yüzde 71,1; dar gelirlinin gıda enflasyonu yüzde 111,7 olarak gerçekleşti. TÜFE 2005’ten bu yanda 18 kat; gıda fiyatları ise 2005’ten bu yana 27 kat arttı.

DİSK-AR’ın TÜİK’in mikro veri setlerinden yararlanarak hazırladığı araştırma bültenine göre açıklanan (resmi) enflasyon ile hissedilen (algılanan) enflasyon arasında uçurum var. 2023 yılında hissedilen enflasyon, açıklanan (resmi) enflasyonun yaklaşık iki katı oldu. Ortalama hissedilen (algılanan) yani halkın yaşadığı enflasyon 2023’teki ortalama açıklanan (resmi) enflasyonun 53 puan üzerinde hesaplandı. Bu nedenle DİSK-AR, TÜİK’in, halkın hissettiği/yaşadığı enflasyon oranı ve beklenen enflasyonu da elinde hazır bulunan verileri işleyerek yeni bir veri olarak yayımlaması gerektiğini bir kez daha vurguluyor. TÜİK ayrıca gelir gruplarına göre enflasyon farklılaşmasını da açıklamalıdır.

TÜİK sadece enflasyonu değil, GSYH’yi de çarpıtıyor.

TÜİK’in açıklamalarına göre 2023 yılında yüzde 4,5 oranında büyümüş olan Türkiye’nin GSYH’si 26,3 trilyon TL’ye (1.119 milyar dolara), kişi başına geliri de 307.950 TL’ye (13.110 dolara) yükselmiş görünüyor. 2022 yılında Türkiye’nin GSYH’si 906 milyar dolardı. 2023 yılında GSYH 1.119 milyar dolara yükseldiğine göre bir yılda dolar bazında yüzde 23,5 oranında bir artış gerçekleşmiş oluyor. 2022 yılında Türkiye’de kişi başına gelir 10.655 dolardı. Buna göre kişi başına gelirimiz de bir yılda dolar bazında yüzde 23 oranında artmış olmalı! Böylesi bir gelir artışı ve refahı hisseden maalesef yok!

Verilerin, manipülatif bilgilerin, halkın sürekli oynanan rakamlarla aldatılmasının yaşanan gerçekliği değiştirmediği ortadadır. Dünyada enflasyonun en yüksek olduğu ülkelerden birinde düşük ücretlerle ve geçim sıkıntısıyla yaşamaya çalışıyoruz. Bu kötü gidişatın sebebi sadece ekonominin kötü yönetilmesi değildir; demokrasinin işletilmemesi, hak ve özgürlüklerin kısıtlanması, anayasa ve yasaların yok sayılması içinde bulunduğumuz koşulların tümünün asıl nedenidir.